Öznel Düşüncecilik.


Results for "Öznel Düşüncecilik."

Philosophical Dictionary

Öznel Düşüncecilik.

(Philosophical Dictionary) :
(Os. Tasavvuriye-i enfüsîyye, Fr. Idelisme subjectif). Varlığı kişisel bilince indirgeyen öğretilerin genel adı... Öznel idealizm (subjektif idealizm) dış dünyadaki bütün varlıkları bireyin bilincicne indirger. Bu açıdan öznel idealizm, varlıkları genel bilince indirgeyen enesnel idealizmle (objektif idealizm) saltık bilince indirgeyen saltık idealizm (mutlak idealizm) arasında yer alır. Nesneleri açıkça kişisel bilincin ürünü sayan öğretiler bulunduğu gibi, bunu kapalı bir biçimde yapan öğretiler de vardır. Açık öznel idealizme immateryalizm; kapalı öznel idealizme pozitivizm, personalizm, egzistansiyalizm gibi öğretiler örnek gösterilebilirler. Öznel idealizm, zorunlu olarak, tekbenciliğe (solipsizm) varır. Çünkü bütün varlıklar kişinin bilincine indirgendiğine göre kişi, kendinden başka her şeyin tek ölçüsü olmak durumundadır. Buysa tekben'in kendinden başka bütün ben'leri zorunlu olarak yadsıması demektir... Öznel idealizmin en açık örneği olan özdeksizci Berkeley'e (1685-1753) göre özdek diye bir şey yoktur, nesneleri varlıklaştıran kişinin bilincidir. Kırmızı bir kumaşın kırmızılığı, kumaşta değil, kişinin gözünde ve bilincindedir. Çünkü sarılık hastalığına tutulanlar o kumaşı sarı renkli görürler. Berkeley, bu konuda şöyle demektedir: Onları gördüğümüz ve dokunduğumuz için nesnelerin var olduklarını sanıyoruz. Oysa duyumlarımız usumuzdaki düşüncelerden başka bir şey değildirler. Düşüncelrse usumuzun dışında ve ötesinde var olamazlar. Belli bir renk, bir biçim, bir koku, bir tat gözleriz. Kafamız bütün bunları birleştirerek elma adında bir nesne yapar; gerçekteyse elma ağaçta değil bilincimizdedir, çünkü onu bilincimiz var etmiştir... Öznel idealizmin belli örneklerinden biri de Alman düşünürüa Johann Gorttlieb Fichte'nin (1762-1814) öğretisidir. lFichte öğretisi, Alman düşünürü Immanuel Kant'a (1724-1804) bir tepki olarak ileri sürülmüştür. Fichte'ye göre Kant'ın düşünenle düşünülen (numen ve fenomen) ikiliği bir kuruntudur. Düşünen de düşünülen gibi tek düşüncenin ürünüdür. Ben olmasaydı ben dışı da olmazdı. Ben'siz hiç bir şey var olamaz. Ben dışını yaratarak ben'i sınırlayan da gene ben'den başkası değildir. Ben'i kaldırınız, evren de yok olur. Bütün görünenler, objeler, özdekler, sınırlar hep usun yaratısıdır. Tek yaratıcı ustur, bendir. Fichte bu konuda şöyle demektedir: Ben olmayandan (obje) yola çıkarsam, ben olmayanın içinde nasıl olup da bir ben (süje) bulunduğunu açıklamam gerekir. Oysa bunu hiç bir zaman açıklayamam. Çünkü bu bilinemez. Tersine, benden yola çıkarsam bütün ben olmayanları açıklayabilirim. Ben olmayanın beni nasıl düşündüğünü bilmem ama, benim ben olmayanları nasıl düşündüğüm pek açıktır. Her bilme, bir eylemle başlar. Ben, ben olmayanı kavrayabilmek için bir eylemde bulunacak, önce kendini ortaya koyacaktır. Benin kendi kendisini düşünmesi bile bir eylemde bulunmasıdır. Hiç bir eylemde bulunmayan ben, ben olamaz. Öyleyse ben, ben olabilmek için, bir ödevi yerine getirmeliyim. Bu ödev, her şeyden önce, benliğimi ortaya koyma ödevimdir. bkz. Düşüncecilik, Nesnel Düşüncecilik, Saltık Düşüncecilik, Metafizik Düşüncecilik, Öznelcilik.